Her insanın hayatında bazı dönüm
noktaları vardır. Yeni iş, yeni okul, evlilik gibi. Bu anlarda insanın
hayatında çok büyük değişimler olur. Benim bahsedeceğim dönüm noktası ise bu
bahsettiklerim gibi bir şey değil. Benim ki sadece sesli kitaplardı.
İki hafta önce 12 mart günü sosyal
medyada karşıma sesli kitap uygulaması olan Storytel’in reklamı çıktı. Daha
önce de bir çok kez karşıma çıkmıştı. Hatta siz de Murat Eken’in sesinden çıkan
reklamları görmüşünüzdür. İşte bu reklamları hemencecik geçer sallamazdım. Bir
çoğunu fark etmezdim bile ama o gün bir anda kafamda bir ampul yandı ve bir
bakayım neymiş şu sesli kitaplar dedim. Sesli kitapla ilişkim yıllar önce İstanbul
Şehir Üniversitesi’nde görme engelliler için sesli kitap projesine girmemden
öteye gitmemişti. Tabi denemelerde sesim beğenilmemiş ve kitap seslendiremeyeceğim
dendiği için çok kısa bir an olmuştu benim. Şimdi ise daha uzun soluklu bir
maceranın kapısını aralıyor gibiydim.
Hemen internetten araştırmalarımı yaptım. En iyi uygulamanın Storytel olduğunu gördüm. Playstore’da 35 lira sitesinde 30 lira idi aylık aboneliği. Sesli kitaba ilk başlayacak kişi için bu fiyatlar biraz yüksek gelebilir. Sonuçta bu işe yeni girişecek ve bir kitap dinledikten sonra beğenmeyip kenara atabilir. İşte ben de bu düşüncelerdeydim. Bu sebeple de Storytel 14 günlük ücretsiz deneme hakkı vermiş. Hemen kaydolup ilk kitap olarak Simyacı’yı seçtim. Ardından Savaş Atı ve Kürk Mantolu Madonna kitaplarını 8 günde bitirdim. Düşünebiliyor musun 8 günde 3 kitap. Muazzam bir şey! Okumaya kalksam kim bilir kaç gün alırdı ve de bu kitapları dinlerken ekstra bir süre de ayırmadım. Şimdi de TRT dinle uygulamasını indirdim ve 30 saatlik Don Kişot kitabını dinliyorum. TRT dinle bedava olduğu için öncelik buradan birkaç kitap dinlerim arada da Storytel’e aylık abone olurum diye düşünüyorum.
Sesli kitabın artıları eksileri
İlk dinlemeye başladığım kitap olan Simyacı’nın başlarında biraz zorlanır gibi oldum. Haliyle dinlemeye yeni başladığım için alışması biraz zaman alacaktı. Dinlerken bir iki defa geriye bile aldım ama bir süre sonra alıştım ve ses hızını 1.1 ve 1.2’lere bile aldım.
Sesli kitabı en iyi yolculuk
esnasında kullanırsınız. Yolculuk esnasında ben açıp kitap okurdum ama
otobüste, trende öyle sayfalarca kitap okuyamıyorsunuz ve de sadece durduğunuz
anda okuyabiliyorsunuz. Sesli kitap ise öyle mi? Evden adımınızı attığınız anda
dinlemeye başlayabilirsiniz. Hatta daha evde dışarı çıkmak için hazırlanırken
bile takın kulaklığı dinleyin. Bu hazırlık aşaması ile durakta olma arasında çok
rahat 15 dakika dinlemiş olursunuz. Yani tamamen gereksiz gibi gözüken bu 15 dakikada
sayfalarca kitap dinlemiş olacaksınız. Bu muazzam bir şey. Otobüste, trende,
arabada da dinlediğinizi düşünürseniz. Bu sayede zaten günde 1 saat dinlersiniz
ve Kürk Mantolu Madonna gibi yaklaşık 6 saat süren bir kitabı bir hafta olmadan
çok rahat bitirmiş olursun.
Sadece yolda da değil.
Yaptığınız çok rutin işlerde de dinlemek keyif veriyor. Hatta sıkıcı gibi
gözüken bu rutin işleri de aradan çıkartmak istiyorsunuz. Örneğin ev işleri gibi.
Bulaşık yaparken, cam silerken tak kulaklığı dinle. Artık senin için bu ev
işleri zaman kaybı olmaktan çıkacaktır. Ya da spor yapmak istiyorsun ama vakit
kaybı olarak mı görüyorsun? O zaman sporda müzik dinlemek yerine tak kulaklığı
dinle sesli kitap. Tabi ben sporda dinlemeyi daha deneyimlemedim. Belki vücudu
zorlarken bu tarz anlamaya dayalı bir şey dinlemek zor olabilir ama pek de zor
olacağını sanmıyorum. En kötü hafif bir kitap dinlenir.
En iyi dinleme noktası ama
yürürken dinlemek. İşte bile bir yere gitmeniz mi gerekiyor. Yürürken takın ve
dinlemeye başlayın. Vakit değerli. Her saniyesini en iyi şekilde kullanmak
gerek değil mi? Ama fazla abartınca da sıkıcı hale gelebilir. Bu sebeple arada
açıp müzik dinliyorum. Hatta bu sayede sürekli müzik dinlemediğim için arada
dinlediğim müzikten de daha fazla keyif almaya başladım.
Sesli kitabın kötü tarafı ise
her kitabı oturup dinleyemezsiniz. Hele düşünce kitapları aşırı zor dinlenir.
Baya oturup odaklanarak dinlemek gerekeceğinden vakit kaybı olur. Böyle durumda
açıp kendim okurum zaten.
Bunun yanında okuyan kişiler ne
yazıyorsa onu okuyorlar. Bu sebeple eğer kitapta yeni bir bölüme geçiliyorsa ve
de bölümün başında numara yoksa da yeni bölüme geçtiklerini söylemiyorlar. Bu
tarz durumlar için bölüm bitti yeni bölüme geçiyoruz gibi ibareler eklense
güzel olurdu.
Storytel ve TRT dinle hakkında
Sadece bu iki uygulamayı
deneyimlediğim için bu ikisi dışındaki uygulamalardan bahsetmeyeceğim. Storytel’de
tüm kitaplar tek part halinde verilmiş ve seslendiren kişinin kim olduğunu,
yayınevini vs görüyorsunuz. Kitaba uygulama içinde yorum da getirebiliyorsunuz.
Baya profesyonel bir şekilde hazırlanmış anlayacağınız. Ücretini tamamen hakkediyor
diyebilirim. Arşivi de epey zengin. TRT dinlenin arşivi ise epey kısıtlı gibi
geldi. Seslendirenler burada da çok Storytel’deki gibi çok iyi ama kimin
seslendirdiği yazmıyor ya da ben göremedim. Bunun yanı sıra uygulama kendisi 12
bölümlük partlara ayıtmış kitapları. Kitap içindeki bölümlere göre ayrılsa daha
güzel olurdu. Storytel’de tek part halinde ama kitap içinde bölümlerin hangi zamanda
başladığı yazıyor. Her iki uygulamada da zamanlayıcı özelliği var. Bölüm bitince
kapat veya 10 dakika sonra kapat gibi. Bu özellik sayesinde yatmadan önce açıp
dinleyebilirsiniz. Hem bu sayede uykuya daha rahat dalarsınız. En azından benim
nezdimde uyumak için çok iyi oluyor. Storytel’de ünlü kişiler de seslendirme
yapıyor. Sevdiğiniz, takip ettiğiniz birinden dinlemek de daha da güzel oluyor.
Kitabı çok farklı noktalara taşıyor diyebilirim.
Sonuç
Şimdi bazı kitap
aşığı diye gezinen kişiler “Sesli kitap dinleyerek kitap mı bitirilir ya,
kitabı alıp okuyacaksın.” gibi laflar edebilirler. Bal gibi de dinleyerek de
kitap bitirilir. Zaten günün yoğunluğundan insanlar okumaya pek fırsat bulamıyor
bırakın da böylece insanlar vakitlerini en iyi şekilde değerlendirebilsin. Hem
kitabın ruhundan da bir şey kaybettirmiyor. Kitabı büyük oranda da
anlayabiliyorsun. Anlamadığın noktada da geriye alır tekrar dinlersin bu kadar
basit. O yüzden çok da laf etmeye gerek yok.
Fazla da lafı
uzatmadan birkaç cümle daha edip bitireyim. Sesli kitabın en önemli noktası
seslendiren kişi. Kötü seslendiren biri ile kitap eziyetten başka bir şey
olmayacağından dinleyeceğiniz kişileri iyi seçin. Tonlamaları iyi yapan,
kitaptaki konuşmaları çok iyi seslendiren birinden dinlemeye başlayın.
Seslendiren ne kadar iyi olursa kitaptan alacağınız haz da o kadar fazla olacaktır.
Aman sakın fazla da
dinlemeyin. Yoksa benim gibi bağımlısı olursunuz. :)
Blogumun instagram sayfasını takip etmek istersen buraya tıklayabilirsin.
0 Yorumlar