Hayalet Uçak (Bear Grylls) kitap incelemesi

Hayalet Uçak

Yazar:Bear Grylls
Sayfa Sayısı: 474
Yayınevi: Portakal Kitap
Puanım: 8/10

               Hayalet Uçak bana tanıtmam için yayınevinden gönderildi. Bu nasıl mı oldu? Mail aracılığıyla biriyle irtibat kurdum, blogumdaki yaptıklarımı alattıktan sonra bana bir kitap göndereceklerini söylediler. Hangi kitabı göndereceklerini de bilimiyordum. Karşıma da Hayalet Uçak çıktı. Şimdi dersiniz kesin bu kitabı övecek diye. Öyle bir şey olmayacak. Önceki kitapları nasıl incelediysem bu kitabı da öyle inceleyeceğim. Zaten kitabın bedava gelmesinin yanında ekstra bir para falan da almadım. Yani içiniz rahat olsun.

Yazarı Bear Grylls. Belgesel severler bu adamı hemen tanıyacaktır. Ben açıkçası hiç tanımıyordum. Yazarın hayatına baktığınızda ne kadar donanımlı biri olduğunu anlıyorsunuz. 21 SAS ile İngiliz Özel Kuvvetleri’nde asker olarak 3 yıl geçirmiş. Yakın dövüş ustası olan bu yazar daha sonra 7 sezonluk İnsan Doğaya Karşı adlı bir belgesel çekmiş. Bu belgeselini ben de izlemeye karar verdim. İlk bölümünde bir insanın doğada tek başına nasıl hayatta kalır sorusunun cevabını veriyordu. Şimdi pek fazla yazarı anlatmayacağım. Merak edenler internette araştırabilir. Yazarla ilgili kısa bir bilgi vermemin sebebi yazarın kitapta bahsettiği şeyleri sadece hayal ederek yazmadığını göstermek. Mesela yazar bizzat kendisi paraşütle atladığı için kitabındaki karakterlerin paraşütle atlarken ki bölümlerini çok gerçekçi göstermiş ya da amazon ormanlarında geçen uzun bölümleri.

               Kitabın konusu; ikinci dünya savaşında Amozonlara düşen bir Alman Savaş uçağının gizemini çözebilmek. Bunun için de 10 kişilik bir ekip kuruluyor ve bu ekip Amozonlara paraşütler eşliğinde bırakılarak bir maceraya atılıyorlar. Bu ekibin başında da eski bir asker olan Jaeger var. Kitap Jaeger’in üstünden gidiyor. Jaeger’in kimlerdendir, necidir gibi sorularını yazar ayrıntılarıyla cevap veriyor. Şimdi oturup kitabı anlatmayacağım ondan spoiler yerim korkusu olmasın. Yazar kitapta çok çarpıcı iddiaalar üzerinden gitmiş. Bu iddiaların baş sorumlusu da Naziler. Kitaba göre ikinci dünya savaşının Almanya’sındaki zihniyet hala bitmemiş ve yıllar sonra canlandırılması için uğraşıldığını söylüyor. Açıkçası bana mantıklı geldi bu iddia. Sonuçta savaş biter bitmez onca Alman ortadan yok olmadı. Hala varlıkları sürdüğü sürece de içlerinde o eski garip düşünceleri varlığını sürdürdü. Tabi kitaptaki fikirler de çok uç diyebilirm.

               Kitapta adeta dünyanın farklı yerlerine gidip duruyorsunuz. Bir yer de kendinizi Güney Afrika’da başka yerde Londra’da başkja bir sayfada da Amazon da bulabilirsiniz. Yazar tüm dünyayı gezdiği için rahatlıkla istediği bölgede kitabını geçirebilmiş. Kitap çoğunlukla Amazonlarda geçiyor ve yazar burada okuyucuya belgesel tadında bölümler sunuyor. Amazon’da hayatta nasıl kalınırı öğrenirken diğer yandan oranın yerlileriyle tanışma fırsatı buluyorsunuz. Yazarın sıkıntılarından biri şuydu. Kafilede 10 kişi varsa bazen bu kafilenin 10 kişi olduğunu unutabiliyorsunuz. Bazen bir kişiyi hiç konuşturmuyor, ismini geçirmiyor. Bir bakmışsınız kafilede bu da mı vardı oluyorsunuz. Herhalde yazarın ilk roman deneyimi olduğundan kaynaklanmış bu durum.

               Akıcı bir anlatım olup kitap Dan Brown kitapları gibi kısa bölümlerden oluşuyor. Kitabın sonlarına doğru biraz sıkılmaya başlasam da genel olarak kendisini okuttu. 3 kitaplık bir seri olacakmış. Tahminimce bu serinin dizisini ya da filmlerini çekerler. Sinemaya uyarlanmaya müsait bir yapısı var. Haliyle kapitalist dünyamızda da bestseller olmuş bir kitabın filminin uyarlanması kaçınılmaz olduğundan bu tahminim öyle aman aman bir tahmin değil. Tarihi bilgilerle harmanlanmış macera türünde kitapları sevenlere HAYALET UÇAK'ı öneririm.

Yazarın belgesellerini merak edenlere örnek niteliğinde olsun diye bir bölüm koyuyorum:

Blogumun instagram hesabını takip etmek istersen buraya tıklayabilirsin.