Niye böyle bir başlık seçtim diye
düşünebilirsiniz? Hatta bazılarınız “Muzaffer İzgü çocuk yazarı değil mi niye
her yaşa hitap etsin?” diye düşüneniniz bile vardır. Hatta şuan bu tarz
düşünenler Twitter’da “Çocukluğumun yazarı öldü, çok üzgünüm” “Ökkeş sahipsiz
kadı.” gibi tivitler atıyorlardır. Ne yazık ki sadece Ökkeş serisini okuyan
tipler şuan bu yazarı işte böyle sahiplenmeye çalışıyor. Çok üzücü bir durum
değil mi? Yazarın baş yapıtları olan Zıkkımın Kökü, Ekmek Parası, Halo Dayı ve
iki öküz gibi kitaplarına yapılmış bir saygısızlıktır tamamen. Ve söylediğim
tivitleri sadece şahsi hesaplar değil dergi hesapları da yapıyor. Sakın yanlış
anlamayın çocuk kitaplarını küçük görmüyorum. Hatta ben de Muzaffer İzgü’nün
kitaplarına sekiz yaşımda çocuk
kitaplarıyla başladım. Mesele Muzaffer İzgü gibi edebiyatımızın en önemli
kalemlerinden birinin sadece çocukken okunuyor olması. Sırf çocuk kitaplarının
hacminin diğer kitaplarının hacminden daha fazla diye diğer kitaplarının
unutulmuş olması. Aslında yazar zihinlerden tamamen siliniyordu da işte yazarın
üzücü ölüm haberinden sonra prim yapma aşkına bir anda bir çok insan yazarı
sahiplenmeye kalktı. Neyse bir iki gün geçince etraf biraz durulur da benim
gibi yazara ve kalemine ilgi duyanlar ve Muzaffer İzgü biraz rahat eder.
Şimdi bazılarınız “Kardeşim sen
de prim yapmıyor musun?” gibi diyen olacak. Yazarın şuana kadar yirmiden fazla
kitabını okuduğum ve bundan sonra da kitaplarını okuyacağım için bu tarz
sorulara tamamen gülüp geçiyorum. Bırakın da bu kadar kitabını okumuş biri
olarak 2-3 cümle yazma hakkım olsun. Neyse bu kadar sitemden sonra biraz da
size Muzaffer İzgü ile nasıl tanıştığımı anlatayım.
Ta bundan yıllar önce yaşım sekiz
iken İnegöl’de oturan dayımların evinde tanışmıştım üstadla. Dayım evden
çıkmadan bana yaprakları sararmış iki kitap tutuşturmuştu. Ökkeş Dolmuştu ve
Ökkeş Bahçıvan. Yani Ökkeş ile Muzaffer İzgü macerasına başlamış olmuştum. İki kitabı
hemencecik yalayıp yuttum. O kitaplarda Ökkeş kel kafalı olarak çizilmişti.
Geçenlerde yeni basım bir Ökkeş okudum. Orada ise artık Ökkeş’e yayınevi saç da
koymuş. Biraz garibime gitse de benim hayalimde Ökkeş hala kel kafalı. Neyse
lafı çok dolandırmadan bu iki kitabı okuduktan sonra hemen Ökkeş’in başka
kitaplarını okumak üzere arayışa geçtim ve şu yaşıma kadar on serilik serinin
yedisini okumuş oldum. Tabi şuan okuduğumda haliyle çocukluğumda aldığım zevki
ne yazık ki alamadım. İyi ki o yaşlarda yazarın çocuk kitaplarıyla tanışmışım.
Yaşım biraz büyüyüp ortaokula geçtiğimde de yazarın diğer kitaplarıyla da
tanışmış oldum. O sıralarda bizim mahalleye baya iyi bir kütüphane açılmıştı.
(Akkılıç Kütüphanesi) Kütüphanede rafları gezmek yasak olduğu için sadece
bilgisayarda arama motorundan istediğimiz kitapları istetebiliyorduk. Tabi o
sıralar yaşımın küçüklüğünden ötürü pek yazar ismi bilmediğimden arkadaşımla
birlikte bir sürü Muzaffer İzgü kitabı okumuş olduk. O zamanlarda en çok
beğenerek okuduğum kitap Halo Dayı ve İki Öküz olmuştu. Tam sekizi bitirdiğim
zamanlarda en yakın arkadaşımdan almıştım bu kitabı. (O da okul kütüphanesinden
almış, kütüphane kapanınca da elinde kalmıştı.) Hiç aralıksız saatlerce kitabın
başından kalkmamıştım adeta. Tabi kitabın içindeki bazı konular o yaştaki bir
çocuğun okumaması gereken şeyler olduğu için şuan 14 yaşındaki bir çocuğun bu
kitabı okumasını tavsiye etmem. Tabi sırf bunu dedim diye okuyacak da çok çocuk
olacaktır. :). Halo Dayının tadı damağımda o kadar kalmış ki geçen aylarda daha
yeni yeni kitap okumaya başlamış bir arkadaşıma kütüphaneden bu kitabı
aldırmıştım. Tabi kendimden ötürü hemen yalayıp yutar diye düşünsem de kitabı
yarım bıraktı. Bu durum da beni bir hayli üzmüş oldu. Acaba ben de şu yaşımda
tekrardan o kitabı okusam aynı tadı alabilir miyim? Zihnimdeki Halo Dayı
bozulmasın diye de tekrardan okumaya korkuyorum o yüzden bir süre daha ikinciye
okuma fikri rafa kalkmış oluyor.
Lise yıllarımın başında da Sıpa
isimli kitabını okumuştum. Çocuk kitabı olarak zannedilen ama aslında çocuk
kitabı olmayan bu kitabı da hemencecik bitirdim. Yazarın severek okuduğum diğer
kitapları da Zıkkımın Kökü ve Ekmek parası. Eğer yazarın nasıl zorlu bir hayat
geçirdiğini görmek istiyorsanız mutlaka bu iki kitabı okumalısınız. Bir de
unutmadan yazayım. Çocukların severek okuyacağı bir de aneanenem serisi var.
Çocuklarınıza gönül rahatlığıyla bu seriyi okutmalısınız.
Yazarla ilk karşılaşmam kitap
fuarında olmuştu. Yazarın etrafında hiçbir okur yoktu üstelik ama şuan
anlamlandıramadığım bir şekilde gidip Muzaffer İzgü ile bir tek kelime
konuşmadım sadece uzaktan öyle geçtim gittim. Sanırım çok insanları
kutsamadığımdan dolayı böyle bir davranış göstermiş olsam gerek. Geçen yıl da
konuşma yapmak üzere Bursa’ya gelmişti. Arkadaşıma (bütün yazı boyunca
belirttiğim arkadaş aynı kişi) “Gel ölmeden bir şu yazarı görelim.” Dedim.
Arkadaşım “yok ya o adam ölmez habire de geliyor” dese de ısrarlarım sonucu
gittik. İyiki de gitmişim. Adamın Bursa’ya son gelişinde görmüş oldum. Söyleşi
yaptığımız salona girdiğimizde üzücü bir durumla karşılaştım. Salon baya
doluydu ama neredeyse hepsinin çocuklardan oluşmasıydı. Öğretmenleri tarafından
zorla getirirmiş bir sürü çocuk… Muzaffer İzgü’ye sordukları sorular da
hocaları tarafından ezberletirmiş sorular... Keşke şu yazarın kıymetini daha iyi
bilebileydik.
O söyleşide aklımda kalan
Muzaffer İzgü’nün çocuk ruhu ve ve hala devam eden yaşam enerjisiydi. Her gece
150 sayfa okumadan yatmadığını söylemişti ve hala yazdığını söylemişti. O yaşta
bu enerji de olmak kıskanılacak bir durum doğrusu. O enerji keşke her insan da
olsa. Neyse yahu lafı fazla uzatmadan burada sonlandırıyorum. Hoşça kal Muzaffe İzgü.
Blogumun instagram hesabını takip etmek istersen buraya tıklayabilirsin.
6 Yorumlar
Ben yazarı ilk kez 25 yaşımda okudum. Zıkkımın Kökü okurken en çok güldüğüm kitaplardan biridir. İyi ki okumuşum, yazarla tanışmışım. Kitap fuarında kitabımı imzalatmıştım. Şimdi yazardan güzel bir armağan olarak saklayacağım o kitabı. Huzur içinde uyusun.
YanıtlaSilNe güzel böyle bir yazarın imzalı kitabının elinizde olması.
SilTek Zıkkımın Kökü'nü mü okudunuz yoksa diğer kitaplarından da okudunuz mu?
İlk olarak Zıkkımın Kökü'nü, daha sonra da İçimde Çiçekler Açınca kitabını okudum. Yetişkinlere yönelik tavsiye edebileceğiniz kitapları varsa okumak isterim.
SilEkmek Parası ve "Halo dayı ve İki Öküz"ü okuyabilrsiniz. Beğenerek okuyacağınızdan eminim.
SilÖneriniz için teşekkür ederim. Okuma listeme ekledim :-)
SilThanks and I have a neat proposal: How Much Should House Renovations Cost home renovation victoria
YanıtlaSil