Adalet (Michael j. Sandel) Fiyat Şişirme 1 - Ahmed Yasir Orman

Adalet (Michael j. Sandel) Fiyat Şişirme 1


                Kitapta farklı konulardan bahsedildiği için ilgimi çeken bölümler hakkında inceleme yazmaya çalışacağım. Gelelim şimdi “Doğru Şeyi Yapmak”  isimli ilk bölümümüzdeki Fiyat Şişirme konusuna.
Fiyat Şişirme
                Bu bölümde sorgulanan durum kasırga, deprem gibi ekstrem durumlarından sonra satıcılarının fiyatları aşırı bir şekilde arttırmaları ne kadar doğrudur ve de bu fiyat şişirmelere karşı devletin tutumu ne olmalıdır? İlk başta serbest piyasa ekonomisinden ve de arz talep dengesinden dolayı satıcıların veya üreticilerin fiyatları arttırmaları mantıklı gelebilir. Sonuçta kaynaklar sonsuz değildir ve satıcının elinde istediği kadar ürün yoktur. Bu yüzden yaşanan ekstrem durum sonrası oluşan talep patlamasına fiyatları yükselterek karşılık verecektir. Fiyatların yükseldiğini gören diğer bölgelerdeki üreticilerin de iştahı kabaracak ve de ürünlerini doğal afetin yaşandığı bölgede satmak isteyecektir. Bu sayede afet bölgesinden ürün sıkıntısı minumuma inecektir. Ama sorun şu ki tüketiciler bu satın aldıkları ürünleri hür iradeleri ile değil tamamen mecburiyetten almalarıdır. Yani burada insanın zor durumundan faydalanma konusu vardır. Acaba bu durum ne kadar etiktir? Bir de bu artan fiyatları karşılayamayacak tüketicileri de düşününce işin içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. İşte burada devletin müdahalesi şarttır. Devlet serbest piyasa ekonomisi deyip bu yaşanan ekonomik krize karşı tarafsız kalmaya çalışırsa sosyal devlet ilkesinden bir hayli uzaklaşmış olur. Bu yüzden yapacağı denetlemeler ile aşırı bir şekilde fiyat şişirme yapan üretici veya satıcılara para cezası vermesi benim görüşüme göre oldukça mantıklıdır. Tabi bu açgözlü satıcılardan gelen paraların doğal afetin yaşandığı bölge için kullanılması şartıyla. Bu cezalar da öncelikle insanların kullandığı temel ürünlerin fiyatlarını arttıran satıcılara karşı gelebilir. Devlet bu hususta insanların kullanması gerektiği temel ürünleri belirleyip bu ürünler için satıcılarında zor duruma düşmesini engelleyecek şekilde sabit bir fiyat da belirleyebilir.

                Olaya bir de farklı açıdan bakmak istiyorum. Yazımın başında da söylediğim iktisatın ilk dersinde öğretilen bir laf var: “İhtiyaçlar sınırsız, kaynaklar sınırlıdır.” Bu laf açgözlü insanlar tarafından söylenmiştir. Dünyanın en zengin yüzde 1'lik kesimi küresel servetin %82'sine sahip olursa tabi kaynaklar sınırlı olup kimseye yetmez ve en ufak bir doğal afet ya da ekonomik krizde geri kalan %99luk kesim zor duruma düşer. Ne zamanki Forbes’in en zenginler listesindeki insanların servetlerinin milyardan milyona indiğini görürüz belki o zaman dünyadaki tüm kaynaklar bütün insanlara yetiyor diyebiliriz. Şimdilik bu konuyu burada kesiyorum. İleriki bölümlerde de bolca bu konuya değineceğiz. Dünyadaki adaletsizliğin, aç gözlülüğün çok iyi anlatıldığı bir kitap da tavsiye edeyim. Bu kitabı aynı zamanda 7 Ekimde Bursa okuma Grubu ile de tartışacağız. Kitabın ismi: Filler Sultanı İle Kırmızı Sakallı Topal Karınca

Blogumun instagram hesabını takip etmek istersen buraya tıklayabilirsin.

Yorum Gönder

0 Yorumlar