İnferis (Mahfi Eğilmez) kitap yorumu

Kitap ismi: İnferis

Yazar ismi: Mahfi Eğilmez
Sayfa Sayısı: 366
Yayınevi: Remzi Kitabevi
Puanım: 9/10
1000kitap.com puanı: 8.4/10

(Yazıya geçmeden önce blogumun yeni açtığım instagram hesabını buraya tıklayıp takip edebilirsiniz.)

Mahfi Eğilmez’i bilmeyenler için kendisini iktisatın Alex De Souza’sı olarak tanımlayabilirim. Kendisi İktisat alanında çok güzel eserler çıkarmış olup maliye bakanlığı ve hazine müsteşarlığında çalışmıştır. Çok mütevazi bir insandır. Bunu bir örnekle açıklayacak olursam Uludağ Üniversitesinde okuduğum Maliye Yüksek Lisansında bir derste hocamız bir bilim adamı tanıtmamızı istemişti. Sınfımızdan bir arkadaş da Mahfi Eğilmez’i tanıtmak isteyip Mahfi hocaya bu konuda soruların olduğu bir mail atmış. Muhtemelen cevap vermemiştir demişinizdir. Cevap vermemesi de normal zaten. Sonuçta bir sürü insan yazıyordur. Ama Mahfi hoca 10 dakika içinde dönüş yapmış. Ardından da tüm sorulara çok güzel cevap vermiş.

İşte böyle mütevazi bir kişi şimdi bir polisiye roman yazdı. Tabi klasik bir polisiye roman gibi düşünmeyin. Mahfi hoca kitabında kendi deneyimlerinden bir sürü şey katmış. Olaylar maliye çevresinde geçiyor. Kahramanımız maliye müfettişi, mekanlarımızdan bir kısmı maliye bakanlığının binası, yolsuzluklar, mali soruşturmalar… Yani anlayacağınız klasik bir polisiye kitabı beklemeyin. Bir iktisatçı nasıl polisiye kitap yazar derseniz aha işte böyle yazar diyeceğim bir kitap. Baştan bunları bilerek okumanız iyi olur. Yoksa Agatha Christie tarzı bir polisiye kitap beklerseniz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.

Buradan sonra spoiler olabilir!

Kitabımıza zamanında kamu yatırımları ihalelerine girmiş Mehmet H isimli kişinin köşkünde öldürülmesi ile başlıyor. Başkahramanın maliye müfettişi Murat da bizzat bakanlık tarafından bu işin arkasında dönen yolsuzlukları araştırması için görevlendiriliyor. Tabi Mahfi hoca bunları yapmadan önce baştan uyararak kendini sağlama alıyor. Sonuçta kitaptaki olayda bakanlar yolsuzluk yapıyor. Böyle bir şey okuyan okurun da gerçekteki olaylarla bu olayları bağdaştırmaması için bu yazılanlar kurgudur, fazla gerçeğe uyarlamayın gibisinden yazarak kendini sağlama alıyor. Kendini merak ettiren bir olay örgüsü ile devam ediyor olay. Tabi merak derken katili bulmaya çalışma merakı olarak düşünmeyin. Katili daha kitabın ortalarına gelmeden şudur diyebiliyorsunuz. Çünkü elinizde katil olabileceğini düşüneceğin fazla şüpheli de yok. Benim kastettiğim merak Maliye müfettişi Murat’la kendinizi içselleştirince acaba neler yapacak bundan sonra diye düşünmeniz? Kitap epey Murat’ın hayatına da girdiği için çoğu okur benim gibi bu karakterleri kendinde içselleştirmiştir zaten. Mahfi hoca bu karakter üzerinden birkaç kitap daha yazsa fazlaca okunacağını düşünüyorum.

Şimdi övdük ettik kitabı. Biraz da olumsuz eleştirimi aktarayım.

1.Mehmet H. Yolsuzluklar ortaya çıkmasın diye öldürülüyor. Murat da soruşturmanın son aşamasına gelmişken her şeyi bilip açığa çıkaracakken neden öldürmüyorlar? Ya da gazeteci Ali ile gizli buluşmaları niye hiç fark edilmiyor. Mehmet H.’yi öldürenler pekala bunu da yapmalıydı.

2.İki kişi birbiri ile buluşacakken telefonla buluşacakları yeri tarif ederken gereksiz ayrıntıya giriliyordu. Mesela şu diyaloğa bakalım:

“Tamam öyle yapayım. Sen bana bir konum atarsın, onu taksiciye gösterir gelirim.”

Kitabı okurken not almadığım için şimdi arayıp buldum bu cümleyi. Bu cümlede fazla olan ne? Murat’ın konumu taksiciye göstereceğini söylemesi. Normal hayatta birine konumunu diyeceğin zaman ve ya konumu karşı taraftan aldığın zaman bu kadar ince ayrıntıyı söylemezsin. He yaşlı birisindir pek teknolojiden anlamazsın. O zaman taksiciye gösteririm dersen bu cümle makul karşılanabilir ama Murat’ın demesi doğallığı bozuyordu. Eğer bu durum bir yerde olsa farketmezdim ama birkaç yerde olunca deme ihtiyacı hissettim.

3. Murat araştırmalarını yaparken aşırı sezgileri ile davranıyordu. Örnek verecek olursam yolsuzluk yapan biri paraları yurt dışına kaçırır. Yurt dışına kaçırırsa nereye götürür? İsviçreye. O zaman hemen İsviçreye gideyim. Bu durum kitapta daha iyi somutlaştırılabilirdi. Ayrıca İsviçre’de yardım aldığı kişi niyr bu kadar önemli bilgiler için Murat’la konuşuyordu ki? Murat zamanında bir iyilik yapmış ama bu kadar önemli bilgileri zannetmiyorum kimse vermez. Adamı işinden bile edebilir. (Spoiler bitti)

Tabi bu eleştirileri yaparken Mahfi Eğilmez'in ilk defa roman yazdığını da unutmamak lazım. Çoğu okur bu bilgiyi bilmeden okusa zanneder yazar 20. romanını yazmış. Mahfi Eğilmez ilk romanı olmasına rağmen çok iyi bir eser ortaya çıkarmış.

Sonuç

Kitap genel olarak güzeldi. Okurun okuma isteğini ve merakını diri tutan bir kitap olup herkes açıp rahatlıkla okuyabilir. Puan olarak ilk başta 8 veririm diye düşünsem de son sayfalara yaklaşınca okuma isteğimin daha fazla artması sonucu 9 veriyorum. Lafı fazla uzatmadan bu yazıda okuduklarınızdan kitabı tavsiye ettiğimi zaten fark etmişindir. Çok fazla kitabın konusuna da girip kitabı okurken alacağınız zevki de düşürmeyeyim. Herkese bol okumalı günler dilerim.

Siz de kitap hakkındaki görüşlerinizi aşağı yorum olarak yazabilirsiniz.

Yukarıdaki fotoğraf tasarımı: Tolunay Kurttutar